Nakarat:

Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır

Bölüm 1:

Yazıldı şiirler ve tütsülendi gökyüzü
Bu toprağın var her yerinde kahramanlık öyküsü
Adanmış hayatları cesaretiyle yoğurdu
Tabiat anne bin bir çakala hep bir aslan doğurdu

Pes etme kabûllenme zor da olsa şartların
Hiçbir nefer hiçbir nefes zorda havlu atmadı
Konuşsun kahpeler tarihim cevap verir
Benim kahramanlarımı Hollywood yaratmadı

Bilirsin bu yerlerde yalnız kalır doğrular
Türkçe rap’te dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Mavi gözlü bir devin asaleti var kanımda
Bu yüzden de ezilirsin karakterimin yanında

Sisteminiz oyunsa ben de oyun bozanıyım
Çatlamış bu toprağın serseri bir ozanıyım
Severken Mevlana’yım söverken Neyzen’im
Ben Bolu’da Köroğlu’yum Sivas’ta Veysel’im

Nakarat:

Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır

Bölüm 2:

İsterim ki çok geç olmadan dağılsın bulutlar
Bu günlerde memleketin dört yanında kaos var
Baş dediğin tel maşa bak caddelerde kargaşa
Beyinlerde error ve sokaklarda terör var

Biz barışcıl bi’ toplumuz istemiyoruz savaş
Siyasette kavga olabilir konu vatansa arkadaş
Ankara’nın bebesi ve Karadeniz uşağı
İzmir’in efesi takar bele kuşağı

Emekçi insanımız pırlanta yürekli
Kömür deyip geçme çocuk yer altında ömür var
Unutma, unutturma, zor geçen bu günleri
Kim olursan ol adem sonunda hep ölüm var

Ben melamet hırkasını kendim giydim eğnime
Zalimlere sövmek benim için dönüştü ayine
Asırlardır dervişlerim söylemekte gafile
Kıldığın namaz da nafile kul hakkı yediysen

Nakarat:

Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır

Geçiş:

Hararet nardadır bak sacta değildir
Keramet baştadır bak taçta değildir
Her ne arar isen hadi kendinde ara
Kudüs’te Mekke’de ya da Hac’da değildir

Nakarat:

Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır

Çıkış:

Burası Anadolu yok öyle